Okul Öncesi Eğitimde Erkek Öğretmen Olmak: Bir Araştırma

Okul öncesi eğitimde çocukların öğretmenlerinin erkek mi yoksa kadın mı olması gerektiği yanılgılı sorgulaması, erkek ya da kadın öğretmen olmaya dönük eğilimler, öğretmenlik mesleğini cinsiyetçi bakış açılarıyla değerlendirilen bir pozisyona itmektedir. Bir çocuğun hem annesi hem de babasının olduğu ve anne babalarının çocuklarını birlikte yetiştirmeleri gereği ışığında, öğretmenlik mesleğine hangi branşta olursa olsun cinsiyetçi anlamlar yüklemek doğru olmayacaktır. Dünyada ve Türkiye'de okul öncesi eğitimle ilgili belirli farkındalıklar oluşsa da henüz istenen düzeye ulaşılamamıştır. Toplumun belirli kesimleri tarafından hala bu öğretim basamağına ‘çocuklara bakılan kurumlar' ve öğretmenlere ‘bakım hizmeti veren kişiler' şeklinde yaklaşılmaktadır. Kadın öğretmenlerin anne olmalarından hareketle okul öncesi eğitime kadın öğretmenler yakıştırılmakta ve bu öğretim basamağında öğretmenlik ‘kadın işi' olarak görülmektedir. Erkek öğretmen olmak, okul öncesi eğitimle bağdaştırılamamaktadır. Bu araştırmayla, kapsamlı bir literatüre ek olarak, çeşitli toplumsal katmanlardan katılımcıların gözünden okul öncesi eğitimde erkek öğretmen olmak konusu değerlendirilmeye çalışılmıştır. Araştırma kapsamında öğretim üyelerinin, öğretmenlerin, öğretmen adaylarının, çocukların, farklı meslek gruplarının görüşlerinin alınması konuyu geniş bir perspektifte değerlendirmeyi sağlamıştır. Hatta katılımcılar arasına erkek öğretmen adaylarının aileleri ve arkadaşları dahil edilerek, çocuklarının ve arkadaşlarının gelecekte erkek okul öncesi öğretmeni olmasına nasıl baktıklarının değerlendirilmesinin istenmesi araştırma sonuçlarını güçlendirmiştir. Okuyucu, okul öncesi eğitimde erkek öğretmen olmak konusu üzerinde daha önce düşünmemiş olabilir. Ya da tam tersi bir şekilde bu konuyla ilgili eğitim sisteminde sorun yaşıyor olabilir. Yazarlar, her iki hedef kitleye de ulaşarak belirli bir farkındalık oluşturmayı ummaktadırlar.