Orda Karanlık Olurum
Liste Fiyatı :
3,70TL
İndirimli Fiyat :
2,59TL
Kazancınız :
1,11TL
Havale/EFT ile :
2,53TL
9789750812040
1292861
https://www.teklifkitap.com/orda-karanlik-olurum
Orda Karanlık Olurum
2.59
Kitaplaşmamış 41 şiiriyle Fazıl Hüsnü Dağlarca: Orda Karanlık Olurum İlk şiirlerinden başlayarak Türk şiirine yepyeni bir anlam, kavrayış ve ses getiren, Cumhuriyet döneminin en verimli şairlerinden Fazıl Hüsnü Dağlarca, bugüne kadar yayımlanmış kitaplarında yer almayan şiirleriyle ve bütün eserleriyle YKYde...
Tadımlık
KENDİNDEKİ ADAM
Yavaş yavaş gelir karanlık
Siz kendinizi yitirecekken
Buluverirsiniz yaşadığınızı
Biraz iki olursunuz
Elleriniz daha siz
Omuzlarınız daha siz
Soluğunuz daha siz
Anılarınız daha siz
Korkmamanız daha siz
Bu gecedir
Dirilmişsinizdir doğaya
Dinlerin söz ettiği o iki melek var ya
Biri sağda biri solda olan
Bırakmışlardır artık yazmayı
İyiliğiniz de ondan kurtulmuştur
Kötülüğünüz de ondan kurtulmuştur
Belki de kendilerinin doyumsuz tadındadırlar şimdi
Bir ırmak akmaktadır içinizden
İçinde ta eski günler
Bir ırmak akmaktadır içinizden
İçindedir yüzmektedir çocukluğunuz
Bir ırmak akmaktadır içinizden
Uzaktadır dalgalardaki son gemi
Bir ırmak atmaktadır içinizden
Nerelere... bilemezsiniz
Karanlık bir adamdır şimdi
Serinliği yüzünüzde görmesi sizde
Susması sizde çağırılması sizde
Anası babası bütün yakınları sizde
Göğü dolduran bütün yıldızları sizde
Bir tek görüntü vardır sizde olmayan
O kadın mıdır şiir yazmak mıdır bilemedim
İNANMANIN TÜRLERİ
Bir ağaçtır kişi
Allaha inanırken
Yaprak döker yarısı
Yapraklanır yarısı yeniden
Tanrı
Kurşunkalemle yazmıştır kişiyi
İnanç
Onu silinmez kılar
Geceleyin inanmak
Gündüz inanmaktan daha kolay
Karanlık
Büyümüştür çünkü
İnanıyor musun diye sorsa
Kişi kendine
Ayakları hayır der
Elleri evet
İnanç nerede başlar
Korkudan mı
Doğadaki güzellikten mi
Kendini sevmekten başlar inanç
Yeter der kişi kendine
Damla damla yapsan denizi
Damla damla yapsan evreni
Hepsi şu serçenin sesi etmez
BÖYLESİNE ÖLMEMEK
İki elma varmış
Güzellikse güzellik
Kokuysa koku
Sarılıkları olgun mu olgun
Çocuklukları sevinç dolu
Görenlerin yakınlıkları değerlendirilmiş
Ne olduysa oldu bilemediler
Biri değişmeye başladı elmaların
Yukardaki özelliklerini yitirmeye başladı
Yitti hepsi birer birer
Soldu o
Bozuldu o
Kurumaya başladı o
Yanındaki daha daha güzelleşirken
Aldılar onu incelemeye
Ölü elma
Birçok yönlerden bilim ışıklarına tutuldu
Bilim ışıklarının hemen hemen hepsi
Geçirildi kupkuru elmanın üzerinden hepsi
Sonuç şaşırtmıştı yeryüzünü gökyüzünü
Önünden geçen bir çocuğun elindeki armut
Elmayı sevgi delisi etmişti ya
O sevgi o kuru elmanın sevgisinde yaşamaktaydı yaşayacaktı
YÜRÜYÜŞ
Onu bilmeyen tek kişi yok
Hepimize uzakları gösterir
Sevindirir varma tadıyla
Günü aşar o
Geceyi aşar o
Yaşadığımızı aşar o
Evi kenti ülkeyi aşar o
Yeryüzünü gökyüzünü aşar o
Sayrılar yatağında onu sayıklar
Özler tekini bile
Kim ki yaşar
Umudu odur
Çocuklarımız
Onunla büyütür ayaklarını
Bütün hayvanlar
Onunla mutludur
Büyüktür
Bin kez büyüktür
Milyon kez büyüktür
Uzaklığın sonuna dek büyüktür
Bir kişiye nasıl sığar şaşarsınız
Burada seslendi yaşlı adam
Yukarıdaki dizeleri yazan şaşkına
Sözünü usundan öteye uzatma
Söylediğin doğanın ulaşımıdır
En büyük eylemdir
Adımlarımız
YOKLARIN BİRİKİMİ
Gidiyordu o
Yorgun ayaklarını görüyordunuz
Kollarını yüklenmiş
Yaslamış başını omuzlarına
Gidiyordu o
Neler götürdüğünü bilmeden
Neler götüremediğini bilmeden
Bana neler bıraktığını bilmeden
Hemen anlıyordunuz
Sevginin
Size yazılı olmadığını
Özgür bir yaratık olduğunu
Kendi istenci bulunduğunu seziyordunuz
Ne de azıcıkmış insan
Kocaman yaşamalar içinde
Bir gözlemcik
İyeliği yok
Kendi kuruntusuyla
Kendini dev sanmaktadır hepimiz
Adam giderken
Sağındaki solundaki görüntüler
Akıyordu geriye doğru
Demek geçiciymiş diyordu adam
Gördüklerim de inandıklarım da
Birdenbire adam görünmez oldu
Ben görünmez oldum kendime
UYANIK
Dede karanlık birdenbire girdi içeri
Ürperdim birdenbire
Yaşamış yaşatmıştı o
Anlamış anlatmıştı o
Yürümüş yürütmüştü o
Tutmuş tutturmuştu o
Sezmiş sezdirmişti o
Düş kurmuş düş kurdurmuştu o
Yüzünü görmediğim biri sordu uzaklardan
Seni ilk kez görüyorum dedi karanlık dede
Uyku nedir
Nelerin yakınında
Nelerin gizlenmesidir
Yıldızlardan bize gelen bir yansıma
Bizden yıldızlara giden bir yanıt mıdır
Artık akmayan ırmakların sesiyle
Yanıtı duyuldu karanlık dedenin
Uyku tek başına anlatılamaz
Bir ikilemenin içindedir o
Gerçekler nasıl tek başına değilseler
Nasıl birbirinin çağrısı içerisindeyseler
Günler aylara aylar yıllara nasıl varırsalar
Sözünü ettiğim ikileme de öyle
Göz uykudur
Baş uyanık
YAŞAMANIN YAŞI
Irmak akar
Suyun altı gölgesiz
Kıyıda yüzünü yıkar adam
Suyun altı gölgesiz
Güvercin ötüp geçer
İşitir su
Suyun içindeki el
İşitmez
Uzaklar ay olur
Konar kavağa
Soğuktur gecenin kanadı
Yansıyan anısından belli
Sonra siz gelirsiniz
Şimdi ırmaktaki yüz
Sizinki değildir
Odur uça uça
Sizi
Akan suya değdiren
Bir inanır gecemsi
Bin inanmaz gecemsi
Nice yaşarsa yaşasın
Belli etmez adam
YAŞADIĞIMIZ AYDINLIK
O ülkede
Kimsenin ummadığı oldu
Ağaçlar eskisi gibi yavaş yavaş büyürken
Irmaklar yalnızlığına gök yansımaları toplarken
Serçeler yaprakları içer gibi öperken
Gün ile ertesi gün buluştular
Bu olamaz diyeceksiniz
Doğaya aykırı diyeceksiniz
Gören de yok duyan da yok diyeceksiniz
Başka gözleri olmayanlar göremezler ki
Günaydın dedi gün ertesi güne
Ertesi gün günaydın dedi güne
İşittiniz belki
Yaradılışın tadını işittiniz belki
Romadan eski İrana giden güvercini işittiniz belki
En eski kervanların develerindeki çan seslerini işittiniz belki
Bir otun topraktan çıkınca
Ben de geldim dediğini işittiniz belki
Benim sizi bulamadığımı işittiniz belki
Günle ertesi gün konuşadursunlar
Kimin büyük olduğunu tartışadursunlar
Siz de kapıldınız olaya
Düşünüverdiniz
Evet dediniz hangisi daha büyük
Gün daha büyük deseniz
İçinizdeki karşı ses hayır dedi
Ertesi gün yok ki daha dedi
Şimdi bir düş o gözle görülüyor o
İçinizdeki karşı ses bu kez hayır hayır dedi
Günden sonra ertesi gün başlar besbelli
Onun büyüklüğü sonsuzdur
Kapsar bütün geleceği
Daha büyük değil midir
Değildir
Gün en büyük olan
Ertesi gün sonsuz olandır ya
Sevenle sevişenden yoksundur
Sıcak değildir yaşanıyor değildir
- Açıklama
- Kitaplaşmamış 41 şiiriyle Fazıl Hüsnü Dağlarca: Orda Karanlık Olurum İlk şiirlerinden başlayarak Türk şiirine yepyeni bir anlam, kavrayış ve ses getiren, Cumhuriyet döneminin en verimli şairlerinden Fazıl Hüsnü Dağlarca, bugüne kadar yayımlanmış kitaplarında yer almayan şiirleriyle ve bütün eserleriyle YKYde... Tadımlık KENDİNDEKİ ADAM Yavaş yavaş gelir karanlık Siz kendinizi yitirecekken Buluverirsiniz yaşadığınızı Biraz iki olursunuz Elleriniz daha siz Omuzlarınız daha siz Soluğunuz daha siz Anılarınız daha siz Korkmamanız daha siz Bu gecedir Dirilmişsinizdir doğaya Dinlerin söz ettiği o iki melek var ya Biri sağda biri solda olan Bırakmışlardır artık yazmayı İyiliğiniz de ondan kurtulmuştur Kötülüğünüz de ondan kurtulmuştur Belki de kendilerinin doyumsuz tadındadırlar şimdi Bir ırmak akmaktadır içinizden İçinde ta eski günler Bir ırmak akmaktadır içinizden İçindedir yüzmektedir çocukluğunuz Bir ırmak akmaktadır içinizden Uzaktadır dalgalardaki son gemi Bir ırmak atmaktadır içinizden Nerelere... bilemezsiniz Karanlık bir adamdır şimdi Serinliği yüzünüzde görmesi sizde Susması sizde çağırılması sizde Anası babası bütün yakınları sizde Göğü dolduran bütün yıldızları sizde Bir tek görüntü vardır sizde olmayan O kadın mıdır şiir yazmak mıdır bilemedim İNANMANIN TÜRLERİ Bir ağaçtır kişi Allaha inanırken Yaprak döker yarısı Yapraklanır yarısı yeniden Tanrı Kurşunkalemle yazmıştır kişiyi İnanç Onu silinmez kılar Geceleyin inanmak Gündüz inanmaktan daha kolay Karanlık Büyümüştür çünkü İnanıyor musun diye sorsa Kişi kendine Ayakları hayır der Elleri evet İnanç nerede başlar Korkudan mı Doğadaki güzellikten mi Kendini sevmekten başlar inanç Yeter der kişi kendine Damla damla yapsan denizi Damla damla yapsan evreni Hepsi şu serçenin sesi etmez BÖYLESİNE ÖLMEMEK İki elma varmış Güzellikse güzellik Kokuysa koku Sarılıkları olgun mu olgun Çocuklukları sevinç dolu Görenlerin yakınlıkları değerlendirilmiş Ne olduysa oldu bilemediler Biri değişmeye başladı elmaların Yukardaki özelliklerini yitirmeye başladı Yitti hepsi birer birer Soldu o Bozuldu o Kurumaya başladı o Yanındaki daha daha güzelleşirken Aldılar onu incelemeye Ölü elma Birçok yönlerden bilim ışıklarına tutuldu Bilim ışıklarının hemen hemen hepsi Geçirildi kupkuru elmanın üzerinden hepsi Sonuç şaşırtmıştı yeryüzünü gökyüzünü Önünden geçen bir çocuğun elindeki armut Elmayı sevgi delisi etmişti ya O sevgi o kuru elmanın sevgisinde yaşamaktaydı yaşayacaktı YÜRÜYÜŞ Onu bilmeyen tek kişi yok Hepimize uzakları gösterir Sevindirir varma tadıyla Günü aşar o Geceyi aşar o Yaşadığımızı aşar o Evi kenti ülkeyi aşar o Yeryüzünü gökyüzünü aşar o Sayrılar yatağında onu sayıklar Özler tekini bile Kim ki yaşar Umudu odur Çocuklarımız Onunla büyütür ayaklarını Bütün hayvanlar Onunla mutludur Büyüktür Bin kez büyüktür Milyon kez büyüktür Uzaklığın sonuna dek büyüktür Bir kişiye nasıl sığar şaşarsınız Burada seslendi yaşlı adam Yukarıdaki dizeleri yazan şaşkına Sözünü usundan öteye uzatma Söylediğin doğanın ulaşımıdır En büyük eylemdir Adımlarımız YOKLARIN BİRİKİMİ Gidiyordu o Yorgun ayaklarını görüyordunuz Kollarını yüklenmiş Yaslamış başını omuzlarına Gidiyordu o Neler götürdüğünü bilmeden Neler götüremediğini bilmeden Bana neler bıraktığını bilmeden Hemen anlıyordunuz Sevginin Size yazılı olmadığını Özgür bir yaratık olduğunu Kendi istenci bulunduğunu seziyordunuz Ne de azıcıkmış insan Kocaman yaşamalar içinde Bir gözlemcik İyeliği yok Kendi kuruntusuyla Kendini dev sanmaktadır hepimiz Adam giderken Sağındaki solundaki görüntüler Akıyordu geriye doğru Demek geçiciymiş diyordu adam Gördüklerim de inandıklarım da Birdenbire adam görünmez oldu Ben görünmez oldum kendime UYANIK Dede karanlık birdenbire girdi içeri Ürperdim birdenbire Yaşamış yaşatmıştı o Anlamış anlatmıştı o Yürümüş yürütmüştü o Tutmuş tutturmuştu o Sezmiş sezdirmişti o Düş kurmuş düş kurdurmuştu o Yüzünü görmediğim biri sordu uzaklardan Seni ilk kez görüyorum dedi karanlık dede Uyku nedir Nelerin yakınında Nelerin gizlenmesidir Yıldızlardan bize gelen bir yansıma Bizden yıldızlara giden bir yanıt mıdır Artık akmayan ırmakların sesiyle Yanıtı duyuldu karanlık dedenin Uyku tek başına anlatılamaz Bir ikilemenin içindedir o Gerçekler nasıl tek başına değilseler Nasıl birbirinin çağrısı içerisindeyseler Günler aylara aylar yıllara nasıl varırsalar Sözünü ettiğim ikileme de öyle Göz uykudur Baş uyanık YAŞAMANIN YAŞI Irmak akar Suyun altı gölgesiz Kıyıda yüzünü yıkar adam Suyun altı gölgesiz Güvercin ötüp geçer İşitir su Suyun içindeki el İşitmez Uzaklar ay olur Konar kavağa Soğuktur gecenin kanadı Yansıyan anısından belli Sonra siz gelirsiniz Şimdi ırmaktaki yüz Sizinki değildir Odur uça uça Sizi Akan suya değdiren Bir inanır gecemsi Bin inanmaz gecemsi Nice yaşarsa yaşasın Belli etmez adam YAŞADIĞIMIZ AYDINLIK O ülkede Kimsenin ummadığı oldu Ağaçlar eskisi gibi yavaş yavaş büyürken Irmaklar yalnızlığına gök yansımaları toplarken Serçeler yaprakları içer gibi öperken Gün ile ertesi gün buluştular Bu olamaz diyeceksiniz Doğaya aykırı diyeceksiniz Gören de yok duyan da yok diyeceksiniz Başka gözleri olmayanlar göremezler ki Günaydın dedi gün ertesi güne Ertesi gün günaydın dedi güne İşittiniz belki Yaradılışın tadını işittiniz belki Romadan eski İrana giden güvercini işittiniz belki En eski kervanların develerindeki çan seslerini işittiniz belki Bir otun topraktan çıkınca Ben de geldim dediğini işittiniz belki Benim sizi bulamadığımı işittiniz belki Günle ertesi gün konuşadursunlar Kimin büyük olduğunu tartışadursunlar Siz de kapıldınız olaya Düşünüverdiniz Evet dediniz hangisi daha büyük Gün daha büyük deseniz İçinizdeki karşı ses hayır dedi Ertesi gün yok ki daha dedi Şimdi bir düş o gözle görülüyor o İçinizdeki karşı ses bu kez hayır hayır dedi Günden sonra ertesi gün başlar besbelli Onun büyüklüğü sonsuzdur Kapsar bütün geleceği Daha büyük değil midir Değildir Gün en büyük olan Ertesi gün sonsuz olandır ya Sevenle sevişenden yoksundur Sıcak değildir yaşanıyor değildirStok Kodu:9789750812040Boyut:160-160-0Sayfa Sayısı:64Basım Yeri:İstanbulBaskı:1Basım Tarihi:2000-01-01Kapak Türü:KartonKağıt Türü:2.HamurDili:Türkçe
- Taksit Seçenekleri
- Axess KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim2,592,5921,352,6930,922,7560,472,8090,322,85Finansbank KartlarıTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim2,592,5921,352,6930,922,7560,472,8090,322,85Bonus KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim2,592,5921,352,6930,922,7560,472,8090,322,85Paraf KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim2,592,5921,352,6930,922,7560,472,8090,322,85Maximum KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim2,592,5921,352,6930,922,7560,472,8090,322,85World KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim2,592,5921,352,6930,922,7560,472,8090,322,85Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim2,592,5921,352,6930,922,7560,472,8090,322,85
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.