Türk Silahlı Kuvvetleri’nde Bir Ömür;Kuleli, Harbiye, Kore, Kıbrıs ve Türk Mukavemet Teşkilatı - Hatıralarım

Nihayet emeklilik gelip çatmış, 39 yıl önce henüz 16 yaşında bıyıkları yeni terlemeye başlamış bir çocuk olarak giydiğim üniformayı çıkarma zamanı gelmişti. Fakülte Yüksek Okullar Komutanlığı görevimi devir-teslim töreninde gözyaşıma zor hâkim oldum. Hüzünlü hava evde de devam etti. Hiç şüphesiz, altı yılı askerî öğrencilik olan 39 yıllık meslek hayatımda; gurur veren, takdir gördüğüm, sevindiren ve mutluluk yaşadığım olaylar olduğu gibi, çok üzüldüğüm, sıkıntı veren, can pahasına girdiğim olaylar da yaşadım. İfa ettiğim bazı görevlerin mahremiyetini ise daima muhafaza ettim. Bunlar benimle beraber mezara gidecektir.” İlhan Salman. Piyade Albay İlhan Salman (d.1933-ö.2012) Osmanlı Devleti'nin asırlardır hükümran olduğu Balkan topraklarından Türkiye'ye göç etmiş mübadil bir ailenin neslinden gelmektedir. Kuleli Askerî Lisesi'ne girerek giydiği askerî üniformasını 39 yıl sonra kıdemli albay rütbesindeyken emekli olduğu gün çıkarmıştır. Ülkemizin çok farklı yerlerinde görev yaptığı gibi Güney Kore'de ve Kıbrıs'taki Türklerin Rumların mezaliminden kurtarılması amacıyla teşkil edilen Türk Mukavemet Teşkilatı'nda ve Özel Harp Dairesi'nde görev alması onun mesleki hayatında farklı tecrübeler yaşamasını sağlamıştır. İlhan Salman hatıralarında ailesine de yer vermekle birlikte bilhassa eğitim hayatı, askerî kariyeri ve görev yaptığı mevki ve makamlarda yaşadığı tecrübeleri paylaşmakla aynı zamanda yaşadığı dönemin sosyal, ekonomik ve toplumsal atmosferini okuyucuyla paylaşmaktadır. Kore'de ve Kıbrıs'ta icra ettiği görevleri, Özel Harp Dairesi'ndeki çalışmalarının da bir kısmını paylaşarak bu döneme dair yapılacak askerî tarih çalışmalarına kaynaklık etmektedir. Akıcı bir dil ile kaleme alınan hatırat yayına hazırlanırken İlhan Salman'ın tam bir biyografisinin okuyucuyla paylaşılması maksadıyla arşiv vesikalarına da müracaat edilmiştir. Aynı zamanda onu yakından tanıyanların gözünden bilhassa başta oğlu Prof. Dr. Serdar Salman'ın kaleme aldığı yazı ile bazı öğrencilerinin ve emrinde çalışanların yazdıkları yazılar hatırata ilave edilerek bir Türk subayının hayat hikâyesine ve mesleki yaşamına bütüncül bir bakış açısıyla yaklaşım sağlanmıştır.