İslam'ın Kalbi

Geçtiğimiz birkaç on yıl batıda İslam'a karşı artan bir ilgiye şahit oldu; İslam adını içeren her global hadiseyle artan bir şeydi bu. İslam'a karşı artan bu ilgi, şimdi, 11 Eylül 2001'deki trajik hadiselerden bu yana eşi görülmemiş bir düzeyde bulunuyor. Dünya, özellikle Amerika, İslam hakkında bilgiye susamış durumda; fakat bu susuzluk, genelde temiz bir suyla giderilememektedir. Gerçekte, kitap ve dergilerden radyo ve televizyona kadar her türlü medya aygıtına bir "bilgi" seli akın etmektedir; ama bunların çoğu cehalete, yanlış ve hatta yanıltıcı bir enformasyona dayanmaktadır. Bu "bilgi" seli, bırakınız İslam'ın anlaşılması amacını yerine getirmeyi, belirli ideolojik ve siyasal hedefleri besleyerek batı kamuoyuna çok büyük bir zarar vermektedir. Aslında batıda İslam kadar, muhaliflerinin, hakkında bunca eser üretmiş olduğu başka hiçbir din yoktur. Batılı dillerde, araştırma ile ifade yöntemlerinde bilgi sahibi doğuştan Müslümanların, batılı muhataplara geleneği ciddi bir tarzda açıklamak için İslam üzerine Avrupa dillerinde derinlikli eserler yazmaya başlamaları, yirminci yüzyılın ikinci yarısına kadar gerçekleşmedi. Bu kitap, İslam'ın belirli temel unsurları ile yaygın olarak tartışılan meselelerini, ana akım İslami düşünce için kabul edilebilir ve genel batı kamuoyu için de kavranabilir bir tarzda izah etme gibi açık bir amaçla yazılmıştır. Dolayısıyla, kendilerine sunulan tahrip edilmiş İslam imgelerine dayanmaktan ziyade otantik İslam'ı ve onun batıyla ilişkisini anlamakla hakikaten ilgili tüm insanlara hizmet etmeyi amaçlamaktadır. (Arka Kapak)